Cepheden cepheye koşma esnasında geçen ufacak bir ömre sığdırılmış onlarca sayıdaki savaş, şahit olunmuş sayısız şekildeki ölüm, son nefese dek hiç bir şekilde sona ermeyen bir mücadele. Zarafet aslında karakterinizin değişmez bir parçası ise bunlar dahi sizi hiç bir şekilde engelleyemez. Zarafet ile birlikte kadına verilmekte olan değerin en harika örneklerinden bir tanesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Latife Hanım’a yapmış olduğu özel evlenme teklifi.
Takvimler 9 Eylül 1922 tarihimi gösterdiği zaman Türk ulusunun çok büyük bir rüyası gerçekleşir. Türk ordusu, İzmir iline kadar girmiş ve Kurtuluş Savaşı’nı başlamış olduğu yerde sona erdirmiştir. Bağımsızlık ise, şanlı bir zafer sayesinde gelmiş durumdadır.

Bir gün geçtikten sonra ise zaferin mimarı Mustafa Kemal Paşa kente kadar gelir. İzmir halkı ise Paşa’yı bağrına basmış olur.

13 Eylül tarihi içerisinde başlamış olan yangın ise çok büyük panik yaratmıştır. Paşa, kendisiyle ilgili çok daha güvenli durumda bulunduğu düşünülen Uşakizade Köşkü’ne yerleştirilmiş durumdadır.

Konak semti içerisinde, Paşa’yı beklemekte olanların arasında ev sahibi ailenin genç kızlarından biri olan Latife Hanım da hazır bulunmaktadır. Boynunda yer alan kolyede fotoğrafını taşımakta olduğu kahramanı, İzmir ilinde ağırlamak onun açısından çok büyük bir hayalin gerçek hale dönüşmesidir.

Her sabah uyandığı zaman başucuna kendi toplamış olduğu gülleri bırakmasının ardından yerli ve yabancı gazeteleri tarar ve bu gazetelerdeki önemli haberleri Paşa’ya iletmeyi sürdürürdü.

Paşa’ya bakılırsa yabancı dil bilmekte olan, eğitimli ve çok önemli değerlendirme kabiliyeti yüksek seviyede bulunan Latife Hanım, Türk kadınlarına öncülük edebilecek bir insandır.

İzmir ilinde yer alan işlerin tamamlanmasının hemen sonrasında Ankara’ya dönülmesi konusunda karar verilmiştir. Hazırlıklar da buna göre hızlıca başlamıştır.

Dönüş yapmadan sadece bir gün öncesinde, sabah saatlerinde evden çıkmış olan Paşa, Latife Hanım’a akşam yemeğinde yalnızca ikisinin olacağını ifade eder ve bu sabah ise yatağını onun toplaması talebinde bulunur.

Latife Hanım ise, Paşa’nın odasına girdiği zaman yatağının toplu bir durumda bulunduğunu görür. Yatağın üzerinde kendi toplamış olduğu güllerden bir tanesiyle Paşa’nın fotoğrafı bulunmaktadır. Gülü aldıktan hemen sonra fotoğrafı da yerine asmış olur.

Yemek esnasında Paşa bir cevap bekler fakat Latife Hanım’ın durumdan habersiz bir durumda bulunduğunun farkına varır. Oda içerisinden fotoğrafı getirmesini talep eder.

Fotoğrafın arka kısmını çevirmiş olan Latife Hanım, Paşa’nın el yazısı ile yazılmış notun farkına varır; ”Sen bu fotoğrafa bir bak… Ve halen hayır diyorsan, bir daha teklif hiç bir şekilde etmeyeceğim”

Ailesinden bu konuda onay almasının gerekli olduğunu ifade eden Latife Hanım hemen yanıt vermez. Ailesi Fransa’dan dönmesinin hemen ardından izin almış Latife Hanım, Ankara’ya dönüş gerçekleştiren Paşa’ya ”Evet” cevabını gönderir.

20 Ocak 1923 tarihi içerisinde Uşakizade Köşkü’nde kıyılmış olan nikahla beraber evlenirler. Paşa’nın şahitliğini ise Fevzi Çakmak ile birlikte Kazım Karabekir, Latife Hanım’ın şahitliğini de Abdülhalik Renda ile birlikte Salih Bozok yapmış durumdadır.
